(bir şeyle) karşı karşıya - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

(bir şeyle) karşı karşıya



Sens de "(bir şeyle) karşı karşıya" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
Idioms
(bir şeyle) karşı karşıya face to face (something) expr.
(bir şeyle) karşı karşıya in the teeth of (something) expr.

Sens de "(bir şeyle) karşı karşıya" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

Turc Anglais
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini biriyle veya bir şeyle) karşı karşıya bırakmak set (someone, something, or oneself) up against (someone or something) v.
(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) karşı karşıya getirmek bring (someone or something) up against (someone or something) v.
(bir şeyle) karşı karşıya kalmak come up against (something) v.
birini bir şeyle karşı karşıya getirmek confront someone with something v.
(birini bir şeyle) karşı karşıya getirmek confront (one) with (something) v.
(bir şeyle) karşı karşıya getirmek face with (something) v.
(bir şeyle) karşı karşıya kalmak face with (something) v.
birini bir şeyle karşı karşıya getirmek face someone with something v.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak face with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya bulunmak face with (someone or something) v.
(bir şeyle) karşı karşıya olmak/kalmak stare at (something) v.
(bir şeyle) karşı karşıya olmak stare into (something) v.
(birini biriyle/bir şeyle) karşı karşıya bırakmak subject (one) to (someone or something) v.
Colloquial
bir şeyle karşı karşıya/yüz yüze up against something expr.
Idioms
bir şeyle karşı karşıya gelmek have a brush with something v.
(bir şeyle) karşı karşıya olmak/gelmek be staring (something) in the face v.
bir şeyle karşı karşıya olmak/gelmek be staring something in the face v.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek come face to face with (someone or something) v.
bir şeyle yüz yüze/karşı karşıya olmak stare something in the face v.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya face to face with (someone or something) expr.